Toplum olarak İngilizceye yeteneğimiz olmadığı düşünülür, fakat bu tamamen yanlış bir algıdır. Türkçe, Hint-Avrupa dil ailesinde bulunmadığı için İngilizce ile aynı dil ailesinde değildir. Bundan dolayı cümle yapılarımız tamamen terstir. İlk aşamada bu durum İngilizcenin bizim gözümüzde zor görünmesine sebep olur. Bu zorlukların üstesinden gelmek için tecrübelerimiz doğrultusunda şu şekilde tavsiyelerde bulunabiliriz:
- İngilizce ilk olarak bir ders değil, bir dildir ve öğrendiğimiz dili hayatımıza yansıtmamız gerekir.
- İngilizce çalışırken dil bilgisi odaklı değil kelime bilgisi odaklı ilerlemeliyiz. Dil bilgisi her ne kadar önemli olsa da kelime bilgisi olmadan İngilizce konuşmamız, anlamamız imkânsızdır. Kelime bilginiz arttıkça dil bilginiz de artacaktır.
- İngilizce çalışırken kendi sevdiğiniz alanda İngilizce ile meşgul olun. Örneğin, futbola ilginiz varsa futbol maçlarını İngilizce spikerlerle izleyin, modaya ilginiz varsa moda dergileri okuyun.
- Asla bir yerde duraksamayın ve hevesinizi kırmayın, her gün İngilizce ile meşgul olun.
- İngilizce gazetelere her gün göz atın ve okuma yapın.
- Yabancı arkadaşlar edinin ve onlarla iletişim halinde olun.
- Bütün sosyal durumlarda “Bunu İngilizce nasıl söylerim?” diye kendi kendinize sorun ve ilk olarak kendi kendinize bir çözüm üretin, daha sonra bir bilenden yardım alabilirsiniz.